
Batı'nın, genel olarak Doğu hayatını özel olarak da İslamî hayatı anlamasının önünde engel teşkil eden ve onların doğasıyla çatışan bir alan vardır ki bu, gaybî / metafizik âlemle ilgili olan manevî konulardır. Bu eksiklik, İslâmi tarih çalışmalarında izlenen yöntemde bir kusur olduğu anlamına gelir. Bu yüzden İslam tarihinin yeni birtakım esaslara göre ve farklı bir metotla yeniden yazılması gerekir. İslam inancının ruhu, İslam'ın kâinat, hayat ve insan hakkındaki düşüncesi, Müslümanların bu inancın gereklerini yerine getirme ve tüm hayata o inancın ışığında tepki verme biçimleri tam manasıyla kavranmadıkça, İslamî hayatın tam manasıyla incelenebileceğini düşünmek çok zordur. Tüm bu özelliklere ise Müslüman olmayan bir araştırmacının sahip olmasını beklemek mümkün değildir. Bunlar, İslam tarihi yeniden yazılırken mutlaka sahip olunması gereken özelliklerdir. Hem hakikatin hem İslam ümmetinin hem de insanlık âleminin hayrı için İslam tarihinin bu yeni metotla ve bu donanımlarla yeni baştan yazılması şarttır.
Batı'nın, genel olarak Doğu hayatını özel olarak da İslamî hayatı anlamasının önünde engel teşkil eden ve onların doğasıyla çatışan bir alan vardır ki bu, gaybî / metafizik âlemle ilgili olan manevî konulardır. Bu eksiklik, İslâmi tarih çalışmalarında izlenen yöntemde bir kusur olduğu anlamına gelir. Bu yüzden İslam tarihinin yeni birtakım esaslara göre ve farklı bir metotla yeniden yazılması gerekir. İslam inancının ruhu, İslam'ın kâinat, hayat ve insan hakkındaki düşüncesi, Müslümanların bu inancın gereklerini yerine getirme ve tüm hayata o inancın ışığında tepki verme biçimleri tam manasıyla kavranmadıkça, İslamî hayatın tam manasıyla incelenebileceğini düşünmek çok zordur. Tüm bu özelliklere ise Müslüman olmayan bir araştırmacının sahip olmasını beklemek mümkün değildir. Bunlar, İslam tarihi yeniden yazılırken mutlaka sahip olunması gereken özelliklerdir. Hem hakikatin hem İslam ümmetinin hem de insanlık âleminin hayrı için İslam tarihinin bu yeni metotla ve bu donanımlarla yeni baştan yazılması şarttır.